063–Çocuklar ve Periler (Ruhlar)

Font Size :
Dark Mode
Reset Mode



063–Çocuklar ve Periler (Ruhlar)


Önceki Bölüm |          | Sonraki Bölüm 



Çevirmen: Bakakuun
.
.
.
Konumumuzu değiştirdik
Labirentin en derin köşelerindeki bir odaya yöneldik – diğer adıyla kehanet odası.
Bu odaya varmadan önce geniş bir koridorda ilerledik.
Koridorun (Yolun) genişliği bir metreydi ve yirmi metre uzunluğundaki bu yol beş metre çapındaki yuvarlak bir iskeleye açılıyordu.

İskelenin yapıldığı malzemeyi bilmiyordum ama sanki oda içerisinde yayılıyormuş (büyüyormuş) gibi bir his uyandırıyordu.
[Tamam mı? Oranın üzerinde dur ve ruhlara seslen!]
[Nasıl hitap etmeliyiz (Ne demeliyiz)?]
[Ne istersen, cidden, Bana Yardım Et! Gibisinden ve ya Birlikte Oynayalım mı? İlgilenen bir peri kesinlikle önünde belirecektir.]
[… Gerçekten gelecek mi?]
[Tabi ki! Sensei, gelecekler değil mi?]
[Gelecekler mi?]
Çocuklar endişeli bir şekilde bana bakıyorlardı.
Yani, herhalde bir sıkıntı olmayacaktır. Eğer peri ortaya çıkmazsa ben ortaya çıkarırım.
[…Hey sen! Korkutucu bir yüz ifaden var!]
[Hmm? Sıkıntı yok, sıkıntı yok,
Hey, bebeler! Merak etmeyin, olacağı gibi olacaktır!…]
Eğer ortaya çıkmazlarsa yapmam gereken tek şey onları kendim çağırmak.
Düşünebilen perilerin ortaya çıkmasının benim için bir sakıncası yok – o zaman onlarla konuşabiliriz ancak düşünme kapasitesine sahip olmayanların ortaya çıkmasını tercih ederim.
Yani, bana hiçbir zorluk çıkarmadan itaat edeceklerdir.
[…Ben de yanınızda olduğumdan.]
[Yani, bana uyar. Kaç kişinin gideceği beni ilgilendirmiyor ama yol dar bu yüzden eğer sen de eşlik edeceksen en iyisi çocukları teker teker götürmek.]
Hmph. Her birine tek tek peri çağırmak büyük olasılıkla iyi bir fikir.
Neden mi? Yetişkinlerin dilinde bir pazarlık söz konusu olabilir.
Ama her şey istediğimiz gibi giderse yumruklarla yapılacak pazarlığı es geçebiliriz…
[Pekâlâ! Teker teker gideceğiz. İlk kim?]
Sonra sıraya karar verdik.
İlk gidecek en büyük Gale
Daha sonra Alice
Ondan sonra Kenya ve Chloe.
Aralarında tartıştılar ama en sonunda bu sıradan memnundular.
Şunu artık bitirelim.
* * *
Sessiz bir oda,
Duyulacak bir ses olmaksızın loş bir ışık tarafından sarılmıştı.
Sadece ayak seslerimiz odada yankılandı.
[Sensei, eğer bana bir şey olursa lütfen onlara iyi bakın.]
Bu kadar resmi olma.
Fazla gergin.
Bir şey söylemeden kafasını okşadım.
Yuvarlak odaya vardık.
Sanki düştüğünüzü hissettiren bir göz yanılması ile dizayn edilmişti içerisi.
Ama [Büyü Algısı] açıkça iskeleyi görebiliyordu.
Transparan Cam mı? Akrilik kumaş ve benzeri bir şey mi?
Biraz şaşırmış bir şekilde adım attım.
Ama Gale korku içerisinde titriyordu.
[Merak etme, burada basacak yer var. Eğer herhangi bir şey olursa seni koruyacağıma emin ol.]
Dedim tekrardan kararımı güçlendirerek.
Çekine çekine ve dikkatlice,
Merkezine doğru ilerledi.
[Tamam, orası iyidir! Seçeceğin cümleyi dört gözle bekliyorum!]
Ramiris dedi.
Ve kafasına hafifçe vurduktan sonra Gale gözlerini kapadı, dua etmeye başladı.
Diz çökerek sanki Tanrılara dua edermişçesine.
Biraz zaman geçtikten sonra gökyüzünden ışık huzmeleri düşmeye başladı
Sanki kar gibi.
Ve sunağın önünde bir kişi… Yok, tek bir ruh ortaya çıktı.
Gale bunun farkına vardı ve dua etmeye devam etti.
Aferin! Başarılı.
Düşünce kapasitesine sahip olmayan doğal bir enerji kütlesi – sanki büyü enerji kitlesi gibi ortaya çıktı ama bu gerçek büyü enerjisi değildi.
Bir ego’ ya sahip olacak mı? Veldora’ nın mağarasındaki gibi burası da doğa enerji ile doluydu.
Eğer kendi benliğinin farkında değilse büyük olasılıkla dağılacaktır ve sonra bir daha geri gelerek yeni bir ruha can verecektir.
Sonra, hiçbir tereddüttüm olmadan ruhu yedim.
[Gale dua etmeye devam et!]
[B-Bu da neydi! Sen… Ne yaptın?!]
[Ramiris bir saniyeliğine kapa çeneni. Bir planım var.]
Sakince [Ulu Ermiş]’ i çağırdım.
Benim amaçlarımı anladıktan sonra hesaplamaya başladı ve hesaplamayı bitirdikten sonra ruhu değiştirmeye (modifiye etmeye) başladı.
≪Bildiri. [Ulu Ermiş]’ i kullanarak Ruhun değişimi tamamlandı.
İçerikler büyük oranla [Toprak Yatkınlıklı Yetenekler].
Ayrıca, Alev Devi İfrit analiz edildikten sonra, insanımsı (sahte) bir kişilik yaratıldı.
[Ulu Ermiş]’ten düzeltici yetenekler eklendi.
Bu gücü Gale Gibson’ a bahşedecek misin? [EVET]/[HAYIR] ≫
Elimi Gale’ in kafasına yerleştirdim, [EVET]’ i seçtim ve ona gücü bahşettim.
Bununla birlikte ruh ile olan kontrat anında tamamlandı.
Gale’ in durumunu inceledikten sonra dengesiz büyü enerjisinin şimdi dengesini kazandığını doğruladım.
Tabi ki, normalde olan içsel enerjisi diğer çocuklardan kat be kat daha fazla.
Bu, ruh enerjisinin ve büyü enerjisinin birbirini dengelemesinden kaynaklanıyor.
Artık, büyümeye devam ederken büyük olasılıkla bir sürü yeni yetenek elde edebilecektir.
“Ameliyat başarılı!” diye zihnimde düşündüm ve [Ulu Ermiş] ile el sıkıştım – tabi ki zihnen.
Demek istediğim, daha önce hiç görmedim ve bir formu var mı yok mu hiçbir fikrim yok.
[Tamamdır! Aferin!]
Dedim Gale’ e.
Acı içerisinde değilmiş gibi gözüküyordu; hemen bana baktı.
Genişçe kafa salladım.
[Artık iyisin. Yıkım durduruldu, garanti ederim!]
Gözyaşı dolu bir surat ile
[Sensei, çok teşekkür ederim!!!]
Eğildi.
Utancımı saklamaya çalışırken kafasını okşadım ve diğer çocuklarla tekrar buluştuk.
Herkes başarılı olduğumuzu öğrenince çok mutlu oldu.
Ama daha yeni başladık.
Herkes kurtarılmazsa bir anlamı yok bunun sonuçta.
[Dikkate devam, herkes kurtarıldıktan sonra kutlama yapacağız!]
Sözlerim onlara bulundukları durumu tekrar hatırlattı ve kafa salladılar.
Sıra ikincide.
Sırada Alice vardı.
Koridorda yürümekten korktuğunu söyledi bu yüzden onu taşıdım.
Chloe ve Alice daha önce bir konu hakkında didişiyorlar gibiydi ama büyük olasılıkla çocukluk yapıyorlardı.
Hiçbir şey düşünmeden Alice’ i aldım ve odaya doğru ilerledim.
Umarım her şey bu sefer de iyi gider.
Dikkatli gözlerim altında Alice dua etmek için eğildi,
Ellerini sıkıca tutarak, eteğini sıkıca tutarak.
Biraz bekledikten sonra daha önce olduğu gibi ışık yine gökyüzünden düşmeye başladı.
Sunakta Ruh ortaya çıktığı anda, onu yedim.
Ramiris sanki bir şey söylemek istermişçesine baktı ama onu tamamen yok saydım.
Buna ikinci seferde alıştım.
≪Bildiri. [Ulu Ermiş]’ i kullanarak Ruhun değişimi tamamlandı.
İçerikler büyük oranla [Gökyüzü Yatkınlıklı Yetenekler].
Ayrıca, Alev Devi İfrit analiz edildikten sonra, insanımsı (sahte) bir kişilik yaratıldı.
[Ulu Ermiş]’ten düzeltici yetenekler eklendi.
Üstün yatkınlık nedeni ile [Gölge Adım] ile birleşti ve [Boyutsal Transfer]’ e evrim geçirdi.
Bu gücü Alice Rondo’ ya bahşedecek misin? [EVET]/[HAYIR] ≫
Görünüşe göre bir ruh ile temasa geçtikten sonra yeteneğim evrim geçirdi.
Ne kadar da beklenmeyecek bir durum.
Yeteneği Alice’ e bahşettim.
Ah bu arada [Bariyer] de [Boyutsal Bariyer]’ e değişti ama bunu Alice’ e veremem, acaba buna yatkınlığı kötü olduğundan mı ki?
Yani, kendisi de bu yeteneği bir gün elde edebilir.
[Alice, aferin! Artık iyisin!]
Kollarıma aldım ve bunu dedim.
Kocaman bir gülümseme ile beni yanağımdan öptü.
Oi oi, ne kadar çabukta büyüdü. Demek istediğim yedi yaşındakiler arasında popüler olduğumdan mutluluk mu duymalıyım?
Yok, mutluğum.
Sadece bunu hatırlayın – ben bir centilmenim, sapık bir lolicon değil.
[Teşekkürler!]
Teşekkür ederken kafasını eğdi ve grubun geri kalanlarıyla buluştuk.
Yere koyduğum anda kızgın Chloe ile kavga etmeye başladı ama anlaşılan bu ne kadar yakın olduklarını gösteriyor.
Yuvarlak odaya Kenya ile geri gittim.
Artık kendimden emin hissediyorum. Her şey iyi bir şekilde ilerliyor.
Sadece üç tane kaldı. En kötü durumda ruhları kendim çağırarak onları çocuklara vermeyi düşünmüştüm ama buna gerek yok gibi.
Ama sadece üçünün kalmasına mutluyum. Ruhları modifiye etmek şaşırtıcı bir şekilde enerji harcıyor.
Üç tanesini daha idare edebilirim.
Kenya dua etmeye başlar başlamaz – yani, daha gözlerini bile kapamamıştı- gökyüzünden ışık süzülmeye başladı.
Ne? Bu daha önceki ikilinin önünde ortaya çıkan enerji kütlelerinden daha büyük bir enerji kitlesi.
Ve orada bir insan şekline sahip bir ruh durdu – bir erkek çocuk.
[Yo! Nasılsın? Ben iyiyim.
Gelmek istedim ve geldim!]
Ve genişçe selamlaştı.
[Ah, ahhhh!!! Sen, neden davet edilmeden ortaya çıktın!]
Ramiris gözleri fal taşı gibi açık bir şekilde ruhtan çocuğa sordu.
Görünüşe göre birbirlerini tanıyorlar.
[Yo, bu da kim?]
Soruma, Ramiris’ in tanıştırmasını beklemeden,
[O~su! Ben Aydınlık Ruhuyum!
O bunaltıcı ve günahkâr karanlık ruhunun neslinden gelen ruhların aksine saf bir ruhum!]
Dedi.
Birbirimizi tanıttıktan sonra konuşmaya devam ettik.
Kenya, panik içerisinde bize bakıyordu. Yapma, lütfen.
Hikâyemizi dinledikten sonra ve belki de Kenya’ nın aydınlık tarafa olan eğiliminin de iyi olmasından dolayı…
[Peki, Kenya’ ya yardım etmeye karar verdim!]
Olay bu şekilde gelişti.
Genel olarak, Aydınlık ve Karanlık Ruhları en üst sosyal sınıfa sahipler ve en üst sınıf ruhlardanlar.
Görünüşe göre kahramanlara kutsal koruma da bahşedebiliyorlar. Evvela, Ramiris ve o bu işi birlikte yapıyorlarmış ama bu artık nadiren oluyormuş.
[En son bir kahramana kutsal koruma bahşettiğimiz zaman… Ne zamandı? İki bin yıl önce miydi?]
Dedi.
Ramiris çok sıkıldıktan ve kötü bir ruh olmaya karar verdikten sonra kutsal korumayı bahşetmek onun işi haline gelmiş.
Amaçsız bir tartışma, ama görünüşe göre Ramiris “benliğini” daha önceki nesillerden sahiplenmiş.
Perilerin kraliçesi olarak bütün perilerin üzerinde hükmediyormuş ama gücünün zirvesine ulaştıktan sonra kendisini bölmeye karar vermiş.
Ve her bir klonuna – çocuğuna bir benlik vermiş.
Bu şekilde, büyüdüklerinde orijinali aşabileceklermiş. Eksisi ise çocukluktaki zayıflıkları – güçsüzlükleri.
Zayıflıklarını devamlı bir şekilde aşmaya çalışan bir ırk.
İblis Lordları arasında sadece o bunun gibi kalıtsal yeteneklere sahip.
Anlık sinir patlamaları Ramiris’ ten beklenen bir şey ama insan ilişkileri tek bir kelime ile açıklanabilir – berbat.
Çoğu İblis Lordu bencil gibi gözükmüyor mu? Hepsi öyledir diyemem ama şimdiye kadar gördüklerim…
[Peki, Ken-chan’ ı büyüyene kadar koruyacağım!.
Belki, Ken-chan, bir kahraman bile olabilirsin!]
Dedi ve izin bile istemeden Kenya’ nın bedenine girdi.
Aşırı hızlı bir şekilde Kenya’ nın bedeni dengesini geri kazandı.
[Sensei…]
[Hmm? Sıkıntı yok. Hepsi planlandığı gibi!]
Kimin planı! Diye kendi kendime mırıldandım; sadece bunu hatırla ben; eğer durumun seni alt etmesine izin verirsen, yenilirsin.
Sıkıntı olmadan ilerliyor her şey.
Kenya dediklerime şüphe ile yaklaşmış olmasına rağmen durumunun iyi olduğuna inandı.
Grubun geri kalanıyla tekrardan buluştuktan sonra durumu kendi açıkladı.
Nedense, biraz büyümüş gibi gözüküyor.
Sıradaki Ryouta.
İradesiz Ryouta acaba nasıl bir ruh çağıracak? Eğer ortaya bir şey çıkmazsa kötü olur, endişeleniyorum.
Tıpkı daha öncekiler gibi sunak önünde eğildi.
Dar yoldan kendi kendine yürüdü. Yeterince kararlı gözüküyor.
Pekâlâ, şimdi ne olacak?
Anında zümrüt yeşili bir ışık binlerce sarmal şeklinde gökyüzünden indi.
Garip bir şeyin gerçekleşmesine fırsat vermeden yedim.
Analize bakılırsa rüzgâr ve su, iki elemente sahip bir ruh! Aferin Ryouta.
Gerisi [Ulu Ermiş]’ in işi.
≪Bildiri. [Ulu Ermiş]’ i kullanarak Ruhun değişimi tamamlandı.
İçerikler şu anda büyük oranla [Isı Manipülasyon Yeteneği] ve [Değişim Yeteneği].
Ayrıca, Alev Devi İfrit analiz edildikten sonra, insanımsı (sahte) bir kişilik yaratıldı.
[Ulu Ermiş]’ten düzeltici yetenekler eklendi.
Üstün yatkınlık nedeni ile [Klonlama] ile birleşti.
[Quantum Manipülasyonu]’ na erim geçirilmeye çalışıldı. Başarısız.
Bu gücü Sekiguchi Ryouta’ ya bahşedecek misin? [EVET]/[HAYIR] ≫
Klonlamayı [Ulu Ermiş]’ in yardımı olmadan kullanması zor.
Yani ona bu gücü bahşetsem de büyük olasılıkla kullanamayacaktır.
Aman neyse.
Bu arada [Quantum (Kuantum) Manipülasyonu] ha? Bunun gibi bir yeteneğin ne yapabileceği hakkında hiçbir fikrim yok.
Evvela, bana yeteneklerin nasıl kullanıldığını öğretebilir mi?
Öğretebilse çok mutlu olurdum! İçeriklerini araştırdıktan sonra etkilerini kopyalayabilirim belki.
İnsanların efor sarf ederek öğrendikleri büyünün aksine benim yeteneklerim daha da akıl almaz – mantıksız şeyler.
Yani, eğer bir yeteneğin konseptini [Ulu Ermiş]’ e açıklarsam kullanıma el verişeli bir sistem yaratabilir; ancak, imkânsız olan bir şey sonuçta imkânsız.
Belki bu yüzden evrimde başarısız oldu.
Her hâlükârda Ryouta’ ya başarılı bir şekilde ruh bahşetmeyi başardım.
Ve sadece bir kişi kaldı.
Son kişi, Chloe odaya yürümeye çok korkuyordu bu yüzden onu taşıdım.
Çok mutluydu.
Görünüşe göre korkusu hakkında yalan söyledi.
[Umm, sensei…Ben…S S-Seni seviyorum!!!]
Kulaklarına kadar kıpkırmızı bir şekilde bana bunları söyledi.
Bende onu seviyorum – eğer tabi ki aynı şeyi sekiz… Yok, on yıl sonra tekrar söylerse.
Keşke daha önceki hayatımda bunun gibi sıkıntılara sahip olsaydım…
Acınası bir varlık, kız arkadaş ile bir gün bile geçirmemiş, acınası bir adam.
Ancak, bu durum sayesinde harika [Ulu Ermiş] yeteneğini elde ettim. Yani adil bir alışveriş… Değil büyük olasılık.
Ama ne kadar güzel, çocuklar dürüst canlılar.
Bu sadece okulda oldukları zaman yapabilecekleri bir şey.
Yani, ortaokuldan sonra duygularını ifade etmekte fazla utanıyorlar.
Ama benim için hiçbir zaman geç değildi, demek istediğim, eğer daha bir şey başlamamışsa nasıl geç olabilir ki?
Ama şimdilik beni unutalım, maalesef dediklerini duyduktan sonra birazcık şaşırdım.
Şimdi, nasıl bir ruh çağıracak.
Chloe son kişiydi, başarısızlık için iyi bir zaman değil.
Herkes gibi, dua etmek için eğildi.
İşte tam o sıra durum değişmeye başladı.
Mı desem ki…? Gökyüzünden bir şey düştü.
Ezici bir aura ve siyah-gümüş saça sahip güzel bir kız.
Bir ruhun sahip olmasına uygun olmayan bir hayat enerjisi ile doluydu.
Bedenini terk ederek enerji kitlesi olarak hayatını devam ettiren bir çeşit astral bir varlık mı?
Bir ruhtan çok, bir çeşit ruh enerjisi yayıyor. Böyle giderse, dağılacak.
Dağılmasını engellemek için ya bir şeye ruhunu iliştirmesi gerek ya da bir beden de tekrardan doğması gerek.
Bir bedeni olmadan onu burada tutmak için bir sistem kurmamız gerekir ki bu da Üst Sınıf bir Ruh için hiç kolay olmayan bir şey…
Bu kız (?)… Soyut benlikteki genç kız, birden bire beni gördü ve tutundu ve dudaklarını benimkilerin üstüne kilitledi.
Maalesef bir ruh (hayalet) olduğundan bir dokuya sahip değil. Gerçekten yazık oldu.
Bu kadar güzel bir kız, bir hayalet olsa bile… Yok! Demek istediğim, ne halt oluyor burada?!
Kız, bir hayal kırıklığı içerisinde Chloe’ ye dokunmaya çalıştı.
[Dur!!! Sana izin vermeyeceğim! İstediğin gibi hareket etmene izin vermeyeceğim!]
Birden bire Ramiris iki elini de kaldırdı ve kendisini hazırladı.
Normaldeki önemsiz tavrının aksine gözleri şimdi ciddiydi.
Ellerini kara bir ışık kapladı ve Chloe’ ye doğru fırlattı. Chloe’ nin önüne attım kendimi onu korumak için ve bedenimin içine aldım.
〈İmha〉Ani Ölüm Büyüsü… İnanması zor ama geçekten onu öldürmeyi amaçlamış.
[H-hey! Bu da neyin nesiydi!]
[Kes sesini!!! O tehlikeli! Göremiyor musun?!]
[Göremiyorum?! Ne tehlikeli?]
Tartışmak ile meşgulken kız Chloe ile birleşti.
Hızlıca, Chloe’ nin durumunu inceledim. Yıkım durdurulmuştu.
Sıkıntı yok, değil mi…?
[Ooooo! Mou (Öf be)! Artık çok geç. Pes ediyorum… Umurumda değil artık!]
Yanaklarını şişirerek Ramiris bağırdı.
Biraz önce ne oldu hiçbir fikrim yok.
[Bu yüzden soruyorum… O da neydi?]
Ramiris soruma cevap vermedi.
Chloe gözlerini açtı ve endişelerime karşın tamamen habersizdi.
Bir daha sorduğumda,
[Bilmiyorum! Kesinlikle hiçbir fikrim yok,
Ama o şey büyük olasılıkla gelecekte doğacak bir şeydi.
Gelecekten gelen bir şey ve bir ruh değil.
Kız ile ileride kendisine can vermek (doğurmak) için mi birleşti?
Ahh… Bilmiyorum!!!
Ama o şey gerçekten çok güçlüydü.
Eğer gelecekte doğarsa bir sürü probleme neden olacaktır.
İlk defa böyle bir şey görüyorum. O… belki zamanın ruhu idi…]
Hmph (memnuniyetsizliği belirten fonetik).
Bana bakma. Anlamaya çalışmayı bıraktım – pes ettim.
Aman neyse. Chloe’ nin durumu mükemmel.
Kontrol edemeyeceğimiz gelecek hakkında düşünmek anlamsız.
[Aferin, Chloe! Tehlikeden kaçınmayı başardın!]
Dedim onu yukarı kaldırarak.
Chloe mutlu bir şekilde gülümsedi.
Ramiris, bize bakarken, sadece iç çekebildi.
[Neyse, herhalde iyidir. Daha fazla yapabileceğim bir şey yoktu kız ile birleştiği anda…]
Dedi ve bizden uzaklaştı.
[Bence her şey iyi olacaktır. Chloe iyi.
Bu arada Ramiris, teşekkürler. Senin sayende çocuklar güvende!]
Geri döndüğümüzde Ramiris’ e teşekkür ettim.
Çocuklar da teşekkürlerini gösterdiler.
[Ba (Aman)! Bu kadarı yeter!]
Yüzü kırmızıydı utancını gizlemeye çalışıyordu.
Bu bir İblis Lordu… Daha neler göreceğim acaba?
Diğer periler Ramiris’ in yanında uçtular ve izlemesi – tecrübe etmesi güzel bir manzara yarattılar.
Kahredici kaderden kaçan çocukları kutsamak için…
Kalplerinin içerisindeki mutluluk ateşini tekrardan yakmak için…
Ve doğal olarak çocukların yüzlerinde bir gülümseme şekil aldı.
Bu şekilde çocukları kurtarmayı başardım.
☾☽☾☽☾☽☾☽☾☽☾☽☾☽☾☽☾☽☾☽


Önceki Bölüm |          | Sonraki Bölüm